Düşünce Platformu
Yusuf Ziya Cömert / ‘Oy’a tamah ettik bilimi, kültürü unuttuk
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘başarılı olamadık’ dediği alanlardaki yetersizliğimiz başımıza gökten düşmedi. Bu başarısızlık, bizim siyasi geleneğimizin eseridir.
Yusuf Ziya Comert - KARAR
Evet, ÅŸehirde, bir ÅŸekilde varlığını muhafaza etmiÅŸ, fevkalade yüksek eÄŸitimli, yüksek ahlaklı bir ‘çekirdek’ var.
Her şey bu çekirdeğin etrafında şekillenebilir.
Irmakların denize akışı gibi, taşra, şehre akıyor. Şehre dökülüyor.
Birer birer, onar onar gelmiyor taşralılar. Binlerle geliyorlar ve şehirde hızla çoğalıyorlar.
YeÅŸilçam filmlerindeki gibi, omuzlarında bir yatak dengi, HaydarpaÅŸa’da trenden iniyorlar, ÅŸehre dağılıyorlar.
Sonra artık bahtlarında ne varsa, ona doğru koşuyorlar.
İyi bir şeyle karşılaşma ihtimalleri az.
Nurettin Topçu’nun TaÅŸralı’sında mesela, neredeyse kimsenin talihi yaver gitmiyor.
Şehre inen temiz ruhu, üçkağıtçı, kalleş, çirkef şehir parçalıyor.
Ne görüyoruz filmlerde?
BeyoÄŸlu’nun arka sokakları. Mafya, haraç, döğüş, çekiÅŸ...
Ya da kan emici bir fabrikatör.
Üstelik, kızını bizim temiz Anadolu çocuğuna vermiyor da vermiyor!
Hep böyle mi? Hep kötülük mü? Hep şeytan mı?
Böyle bir hengamede, ‘ÅŸehirdeki müslümanlık’ taÅŸradan gelen iÅŸlenmemiÅŸ yığınları ne kadar ÅŸekillendirebilir?
Mümkün mü bu?
Belki olur. Biraz da size bağlı.
BeyoÄŸlu’nun arka sokakları var ama, Fatih’in, Eyüp’ün sokakları da var.
***
Neye hicret ederseniz oraya vasıl olursunuz.
Trabzon’un, Erzurum’un, Siirt’in medrese görmüş mollalarında okuduktan sonra kendinizi Ä°stanbul’a attıysanız, Fatih’teki, Eminönü’ndeki camilerin izbe köşelerinde kendisini ilme vakfetmiÅŸ insanlarla karşılaÅŸma ihtimaliniz vardır.
Fakat, bu kadar büyük bir insan seli, Ä°stanbul’un üç beÅŸ noktasında nasıl zapt edilebilir?
Olmaz böyle şey.
‘Åžehirdeki Müslümanlık’ bunların ancak az bir kısmını selden kurtarabilir.
Olsun. Bu da güzel.
Şehrin içinde bir başka şehir, yavaş yavaş kendini imar etsin.
‘Çekirdek’ küçük, çekirdeÄŸin etrafında teÅŸekkül eden çevre, diyelim ‘iyi huylu taÅŸra’ çekirdeÄŸin baÅŸ edebileceÄŸi mikyasa yakın.
Ä°ÅŸte, Ä°mam-Hatip de kurulmuÅŸ, batının fennini, Ä°slam’ın maneviyatını bir arada okursunuz. Maddi ve manevi ilimlerle mücehhez münevver insanlar olarak yetiÅŸirsiniz.
Bir müddet olacakmış gibi görünüyor. Ama bir müddet.
Zamanla, ÅŸehre akan ve gitgide büyüyen ‘iyi huylu taÅŸra’ merkezdeki çekirdeÄŸin taşıyamayacağı kadar büyüyor.
Artık varoşlarda işlenmemiş bir potansiyel var. Taşan, köpüren, kimsenin zapt edemediği kalabalıklar...
Åžehirdeki ‘keyfiyet’ kemiyetin içinde görünmez hale geliyor.
Bu ‘sosyal’ olguya bir de siyaset ekleniyor.
Ne zaman?
Demokrat Parti iktidarının mütedeyyin insanlara kapı aralaması siyasetin tadını almamıza sebep olmuş olabilir.
Biz de siyaset yapabilir miyiz? Bunu düşünenler oldu. Millet Partisi, CKMP, bu alana yapılmış siyasi yatırımlardı.
60 ihtilali olunca pıstık.
60’ların sonuna doÄŸru yeniden başımızı kaldırdık.
Ben, siyasetin tadını almamıza milat olarak Erbakan’ın Konya’dan milletvekili seçildiÄŸi 1969 yılını tercih ederim.
O yıllarda, ‘ÅŸehirli müslümanlar’ın önemli bir kısmı hala Demirel’in Adalet Partisi’ne oy veriyor. Bundan önce de Menderes’in Demokrat Parti’sine veriyorlardı.
Bu eÄŸilim, ‘ÅŸehirli müslümanlar’ın o zamana kadarki ‘duruÅŸ’una uygundu.
Önemli olan var olabilmekti.
Onlar da, varlıklarını sürdürmek için en ziyade hangi siyasetin içinde alan bulabiliyorlarsa o siyaseti destekliyorlardı.
Erbakan’ın ‘Bağımsızlar Hareketi’ ülkedeki mütedeyyin insanların ilk müstakil siyasi çıkışıdır.
Bu çıkışın ‘ÅŸehirli’ karakteri vardır. Erbakan’ın kendisi ÅŸehirlidir. Ä°lk aÅŸamada Erbakan’a destek veren esnaf, cami ve ‘dergah’ çevresi ÅŸehirlidir.
Fakat, oylar Türkiye nüfusunun –o zamanlar- yüzde 75’inin yaÅŸadığı köylerdedir.
***
Şehirdeki çekirdek nasıl varoşlara yığılan taşrayı taşımaya yetmediyse, şehirdeki siyaset de, kendi varoşunu dönüştürmeyi başaramadı.
Bazen, dönüştürmeyi önemsemedi diye düşünüyorum.
Siyasette önemli olan ‘oy’du çünkü.
‘Oy’a tamah edince, ilimi, kültürü, sanatı unuttuk.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın ‘baÅŸarılı olamadık’ dediÄŸi alanlardaki yetersizliÄŸimiz başımıza gökten düşmedi.
Bu başarısızlık, bizim siyasi geleneğimizin eseridir.
Henüz yorum yapılmamış.